Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE)

Ülkemiz için geçerlik ve güvenirlikleri çalışmaları yapılmış ve yaygın kullanım alanına sahip

AGTE, bebeklerin ve çocukların gelişimlerinin taranmasında son derecede önemli bir

envanterdir. Bebeklerin ve okul öncesi dönemdeki çocukların gelişim ve becerilerini

belirlemek amacı ile geliştirilen AGTE, çeşitli yaş grupları ve kültüre özgü olarak

düzenlenmiştir.

Envanter 0−6 yaş grubu bebek ve çocukların, hem genel gelişim hem de dört farklı gelişim

alanını ölçümler. 154 maddelik listeyle, son şekli verilen Ankara Gelişim Tarama

Envanteri’ndeki alt testler şunlardır:

Dil-Bilişsel Alt Testi (DB): Bu alt test basit sesler, sözel davranışlar ve karmaşık dil ifadeleri

ile dili anlama ve açık olarak ifade edebilme, basit problemleri çözme, sayı,zaman kavramı

gibi becerileri içeren 65 maddeden oluşur.

İnce Motor Alt Testi (İM): Basit göz-el koordinasyonu, karmaşık ince-motor davranışları gibi

görsel motor becerileri kapsayan bu alt test 26 maddeden oluşur.

Kaba Motor Alt Testi (KM): Bu alt test hareket ve hareketle ilgili kuvvet, denge

koordinasyonlarını içeren 24 maddeden oluşur.

Sosyal Beceri-Özbakım Alt Testi (SBÖB): Yeme, içme, tuvalet temizliği ve giyinme gibi öz

bakım alışkanlıkları ile özerklik, sosyal etkileşim ve insiyatif gibi özellikleri yansıtan 39

maddeden oluşur.

Genel Gelişim (GG): Ankara Gelişim Envanteri‟nin tüm maddelerinden alınan toplam puan

çocuğun genel gelişimini yansıtır.

Ankara Gelişim Tarama Envanteri‟nin uygulamasında çocuğun gelişimini yakından izleyen

ve çocuğu en iyi tanıyan kişiden alınan bilgiler esastır. Bu kişi genellikle bebeğin ve çocuğun

annesi olmak ile birlikte, baba, çocuğa bakan aile bireyi, bakıcı ya da öğretmen de olabilir. Bu

kişinin bebek ve çocuk hakkında verdiği bilgiler uzun süreli gözleme dayanır. Böylece

bireysel test uygulamalarında sonuçları olumsuz olarak etkileyebilecek hastalık, yorgunluk ve

uyku gibi geçici durumlar yetişkinin bu değerlendirmelerine yansımaz.

Envanter, gelişimsel gecikme ve düzensizlik gösterme açısından risk altında olduğu

düşünülen bebek ve çocukların, erken dönemde tanınması ve gerekli müdahalenin

yapılabilmesine de olanak sağlar.