ASPERGER BOZUKLUĞU
İnsanın varoluşuyla beraber gözlenen bir durum olmasına rağmen ilk olarak 1944 yılında Hans Asperger tarafından tanımlanmıştır. 1900 yıllarda otizm spekturumun bir parçası olarak görülmüş ve otizmin hafif bir formu olarak değerlendirilmiştir. Bir kısım yazarlar Asperger Bozukluğunu konuşan , zeka düzeyi iyi olan, otizm spekturumun bir parçası olarak görür. Asperger Bozukluğunda Otizmde olduğu gibi en temel alan sosyal iletişimde sorun olmasıdır. Toplumda görülme sıklığı yapılan çalışmalara göre yaklaşık olarak %1 dir. Erkeklerde görülme sıklığı kızlara göre otizmde olduğu gibi 5-10 kat daha fazladır. Otizmde ortalama tanı konma yaşı yaklaşık olarak 3 iken Asperger Bozukluğunda tanı konma yaşı ortalama olarak 8 dir. Asperger Bozukluğunun ortaya çıkmasında Otizmdeki gibi ön planda genetik nedenler etken olarak gösterilmektedir. Asperger Bozukluğunda eş tanı eşlik etme oranı oldukça yüksek olup yaklaşık olarak % düzeylerindedir. En sık eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar : Kaygı Bozuklukları, Duygudurum Bozuklukları (Depresyon) , Obsesif-Kompulsif Bozukluklar, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Tourette Sendromu, Yeme Bozuklukları, Psikotik Bozukluklardır.
Asperger Bozukluğu olan çocuklarda otizmde olduğu gibi 3 yaşından önce sosyal ve gelişimsel gerilikler , konuşmadaki gerilik belirgin değildir. Asperger Bozukluğu olan çocuklar okul öncesi dönemlerde kendilerini bilgiç konuşmalarla gösterir. Bunun yanında en önemlisi yaşıtlarıyla olan iletişimi kalitesi iyi değildir. Yetişkinlerle zaman geçirmeyi ve konuşmayı daha çok tercih ederler. Konuşma içerikleri genelde kendi ilgi alanları ya da merak ettiği konular üzerine olur. Bazende takıldıkları ya da kaygı duydukları konular üzerine kendilerini rahatlatmak için aynı soruları sorabilirler.
Okul öncesi dönemlerde motor gelişim olarak hafif düzeyde yaşıtlarından geri olabilirler. Yaşadıkları çevre tarafından motor becerisizlikler sakarlık olarak ya da dikkat eksikliği olarak farkedilir. Kaba motor hareketlerde becerisizlikler, başları eğik kolları yanlarda hareket etmeden yürüme, kalem tutarken ya da üstünü giyinirken ince motor becerilerde zorlanma (düğmesini kapatmakta zorlanma), tekrarlayıcı amaçsız hareketler(elindeki eşyayı sallama), sportif oyunlardan uzak durma Asperger Bozukluğunda görülen motor becerisizliklere örnek olarak verilebilinir.
Okul öncesi dönemde diğer çocuklarda yeni yeni yaşıt ilişkisi geliştirmeye başladığı için sosyal iletişimdeki bu sorun çoğu zaman ailelerin dikkatini çekmez. Yaş büyüdükçe yaşıtlarında gelişen sosyal iletişime ulaşamadıkları için ilkokul döneminde aileleri ve çevreleri tarafından bu durum fark edilmeye başlanır. Okul öncesindeki belirtiler çoğu zaman diğer çocuklarda da gözlenebildiği için ailelerin durumu farketmesi ilkokul ortalarına doğru daha net olur. İlkokulun başında bu durum genelde aileler ve öğretmenler tarafından okula uyum sorunu gibi düşünülür ama belirtiler bir arada değerlendirildiğinde erken tanı konabilir. Çoğu zaman bu durum aile tarafından geç farkedildiğinde çocukların yaşadığı sorunlar gittikçe artar. Örnek olarak verecek olursak çocuğun sosyal iletişimde zorlamasına rağmen çocuk üzerine aşırı baskı yaparak yapamadığı konular üzerine (neden arkadaşın yok?, neden tenefüse çık mıyorsun?, neden arkadaşlarınla oyna mıyorsun?, futbolu sevmiyor musun?..) ondan çok şey beklemek hem aileyi hem de çocuğu olumsuz yönde etkiler.
Okul öncesi gözlenen belirtiler:
- Göz temasının yaşıtlarından az olması, göze bakmadan konuşmayı tercih ederler..
- Yüze bakabilirler ama göze direk bakıp konuşmayı tercih etmezler.
- Yaşıtlarıyla oynamayı tercih etmezler..
- Kendineden yaşça büyük kişilerle konuşmayı tercih ederler..
- Ses, koku, dokunma gibi duyulara karşı aşırı hassastırlar.. Ör. normal düzeyedeki sesten , kendisine dokunulmasından, üstüne yemek dökülmesinden aşırı rahatsız olma…
- Ağrıya ve sıcaklığa karşı duyarsızdırlar..
- Motor gelişimde yaşıtlarına göre geri kalma..Motor becerileri tam yapamama…
- Konuşmada gecikme olmamasına rağmen zamirleri karıştırabilirler.. ya da kendilerine göre yeni kelime üretebilirler..
- Konuşmada kendilerini ifade edebilirlerken konuşulanları anlamakta zorlanabilirler..
- Yaşıtlarına göre dikkat eksikliği, çabuk sıkılma, aşırı hareketli olma
- Arkadaşa ihtiyaç duymaz ve basit bir oyuncakla saatlerce oynayabilirler..
- Konuşmayı genelde kendileri başlatmazlar..
Asperger Bozukluğunda diğer en sık gözlenen belirti sınırlı ilgi alanıdır. Bu ilgi alanları yaşla beraber daha belirgin hale gelir. Okul öncesi bu durum normal merak olarak karşılanırken ilgi alanların artmasıyla beraber okul çağında gözle görülür hale gelir. Çoğu zaman ilgi alanları ilginç, rutinin dışında olur. Bir kaç örnek verecek olursak dünyadaki göllerin isimleri, büyüklükleri, iki ilçe arasının kaç km olduğu, haritalar, ülkelerin bayrakları, uzaydaki gezegenler, otobüs tarifeleri gibi garip içerikli olabilirken bazende yabancı dil , elektronik aletler gibi nesnelerde olabilir. İlgi alanlarıyla ilgili önemli diğer bir özellik yaşına uygun olmaması ve geçirdiği sürenin uzun olmasıdır. Her çocuk yeni öğrendiği şeyleri merak eder ancak Asperger Bozukluğunda bu merak gittikçe artar ve gün içerisinde geçirdiği sürenin çoğu zamanını bu ilgi alanı oluşturur. Birisiyle konuştuğu zaman konuyu dönüp dolaştırıp ilgi alanlarına getirirler. İlgi alanlarıyla ilgili saatlerce konuşabilirler.
Ergenlik dönemi sorunların en çok olduğu dönemdir. Yaşıt ilişkisi geliştiremediği için genelde evde ,sürekli ilgi alanlarıyla zaman geçirmeyi tercih ederler. Ergenlik dönemiyle beraber depresyon , kaygı bozuklukları, davranım problemleri ve eğer eşlik ediyorsa dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun neden olduğu sorunlar ortaya daha net şekilde çıkmaya başlar. Asperger Bozukluğu olan ergenler kişisel bakım ve hijyen konusunda da sorun yaşarlar. Suyun bedenlerine dokunmasından, sabun kokularından rahatsız olabilirler. Çoğu zaman rituelerinin dışına çıkmazlar. Hergünü aynı şekilde geçirirler. Aynı kıyafeti aylarca giyebilirler. Rituelleri bozulduğu zaman öfke patlamaları yaşarlar. Hatta bu daha da ileriye gidip çevresindeki insanlara zarar verebilirler. Bu içine kapanma sonrası alkol ve madde bağımlılıkları gelişebilir. Yukarda bahsettiğimiz sorunlar ergenlerin bir kısmında da yaşandığı için aileler bu durumu göremeyebilirler. Asperger Bozukluğu sosyal kaygı bozukluğu (sosyal fobi), depresyon, davranım bozukluğu ile çoğu zaman karıştırılır. Asperger Bozukluğunda , ergenlik dönemiyle beraber oluşan depresyon ve kendileriyle ilgili iç görü oluşması nedeniyle kendilerine zarar verme durumu artar. Bu açıdan ailelerin çok dikkatli olması gerekir. Çoğu zaman nedeni bilinmeyen intiharların altında Asperger Bozukluğu yatabilir. Yaşla beraber kendilerine zarar verme durumu artar.
Erişkin döneme geldiklerinde Asperger Bozukluğu olan kişiler etkilenme derecesi hafifse bu kişiler çevre tarafından farkedilemeyebilir. Bir kısmı sosyal kuralları ezberleyerek sosyal hayatta tutunmaya çalışır. Bu kişiler rutinlerinden çıkmadan hareket ederler. Çevre tarafından basmakalıp davranışlar farkedilebilir. İlgi alanları ile ilgili iş bulabilirlerse aynı düzende çalışabilirler ancak farklı düzene geçildiği zaman sorun yaşarlar. Onlar için en önemlisi rutinlerinin bozulmamasıdır. Bozulmadığı sürece aynı düzende yaşarlar. Erişkin dönemiyle beraber sorunlar artar ancak bazı sosyal desteği iyi olanlar Asperger Bozuklukları sosyal hayatta kısmende olsa adapte olabilirler. Asperger Bozukluğunun gidişatını olumlu etkileyen etkenler : Bozukluğun şiddetinin az olması, erken tanı ve tedavi, yüksek zeka düzeyi, aile ve çevre desteği, ek tanıların az eşlik etmesidir.
Asperger Bozukluğunun tedavisinde sosyal beceri eğitimleri, davranışçı tedaviler, eşlik eden bozukluklara yönelik ilaç tedavileri, psikoterapiler kullanılır.
İzlemek isteyenler için ingilizce dilde Asperger Bozukluğunu anlatan iyi bir animasyon filmi ( Mary and Max ) var..