Disosiyatif Bozukluklar ( Çoğul Kişilik )
Disosiyasyon psikolojik olarak ayrımlaşma anlamında kullanılır. Fiziksel, cinsel , duygusal istismara maruz kalmış çocuk ve ergenlerde gözüken psikiyatrik bozukluktur. Çocuk ve ergenler yaşadıkları istismar karşısında duygu ve düşüncelerini ifade edemez ve kendilerini hem fiziksel hem psikolojik olarak savunamazlar. Çoğu zaman yaşadıkları travmalar yakın çevreleri tarafından yapıldığı için bu travmalardan kaçma ve uzaklaşma şanslarıda yoktur. Yaşadıkları travmayı kimseye anlatamazlar. Bu anlatamanın altındada da çoğu zaman korku ve kimsenin ona inanmayacağı yatar. Bu şartlar altında yaşadığı travmalarından kaçma yolunu tercih ederler. Aslında bu hem kaçış hem de kendisini başka şekilde ifade etme şeklidir çünkü yaşadıklarını kabul etmek çok zordur ve aynı zamanda da yardıma ihityaçları vardır. Küçük ve savunmasız bedenleri bu travmaları kaldıramaz. Sonuçta kendilerine ayrı bir dünya yaratırlar. Bu sayede azda olsa yaşadıkları travmanın etkisini en aza indirmeye çalışırlar. Gerçekle karşılaşmak hem korkutucu hem de üzücüdür.
Disosiyasyon kişilerin yaşadıkları travma karşısında ortaya çıkan bir savunma mekanizmasıdır. Ancak travmanın şiddeti ve süresi uzadıkça bozukluk halini almaya başlar. Zaman zaman disosiyasyon savunma mekanizmasını gündelik hayatta da kullanırız.
Unutkanlık disosiyatif bozukluğun olmazsa olmaz belirtisidir. Unutmalar basit konularda olabileceği gibi önemli şeyleride unutabilirler. (Ör: okulda eşya unutabileceği gibi zaman zaman en yakınındaki kişilerin ismini bile unutabilirler..)
Bir diğer önemli belirti ise davranışlarda, tercihlerde, alışkanlıklardaki ani değişmelerdir. Bir anda mutluyken aniden mutsuz olup kendisine zarar vermek isteyebilir. Spor yapmayı severken birden sporu bırakıp evde oturmayı tercih edebilir. Eskiden renkli giyinmeyi severken birden koyu renkleri giymeyi tercih edebilir. Bu değişimleri çevresindekiler çoğu zaman anlam veremezler.
Aileler genelde davranış sorunlarıyla doktorlara başvururlar. En sık görülen davranış sorunları ise: arkadaşlarıyla kavga etme, izinsiz eşya ya da para çalma, okuldan kaçma, cinsel davranışlardır. Çoğu zaman tabloya depresyon ve kaygı belirtileri eşlik eder. Öfke nöbetleri, mutsuzluk, güven kaybı, duygusal tutarsızlıklar, sosyal ortamlardan uzak durma, kendisine fiziksel zarar verme, intihar girişimleri depresyonun belirtileri olarak gözlenir.
En sık gözlenen somatik yakınma ise baş ağrılarıdır. Diğer en sık olan somatik yakınma ise karın ağrılarıdır. Yapılan tahliler sonrası karın ağrısı ya da baş ağrısını açıklayacak neden bulunamaz.
Hayali Arkadaşlık
Disosiyatif Bozukluğunda bir diğer görülen tablo Hayali Arkadaşlardır. Hayali Arkadaş: Çocuğun bir süre zaman geçirdiği, oyun oynadığı, konuştuğu, çocuk tarafından ismi konan, çocuk tarafından oluşturulmuş, başkası tarafından görülmeyen karakterlerdir. Hayali arkadaşlar yaklaşık olarak 4 yaş-7 yaş arasında normalken 7 yaşından sonra ortadan kaybolurlar. Disosiyatif Bozukluklarda ise hayali arkadaşlar ortadan kaybolmaz ve gittikçe özellik kazanıp sayıları artabilir. Normalde hayali arkadaşlar çocuklara destek veren, yardımcı olan, sevecen, kötülük düşünmeyen karakterlerken disosiyatif bozukluğundaki hayali arkadaşlar kötü, kötülük yapmalarını isteyen, başkalarına zarar vermelerini söyleyen, kendilerine zarar vermelerini söyleyen karakterlerdir. Normal çocuklardaki hayali arkadaşlar yönlendirilebilirken disosiyatif bozukluklarındaki hayali arkadaşlar yönlendirilemez ve aynı zamanda çocuğu kötülük yapma yönünde yönlendirir.
Disosiyatif Bozukluğun Belirtileri
- Unutkanlık
- Geçici bilinç kayıpları
- Yetenek ve kazanılmış becerilerde dalgalanmalar ve tutarsızlıklar (Ör: ders başarısının birden düşmesi..)
- Tutarsızlık
- Alışkanlıklarda ve tercihlerde belirgin değişiklikler (Ör: önceden sevmediği kıyafetleri giymeye başlama, önceden sevmediği yemekleri yeme..)
- Dalma nöbetleri (Ör: Gözünü bir noktaya dikip bakma..)
- Geçmişi unutma
- Yaşadığı travmanın aklına gelmesi ile somatik yakınmalar (Ör: bayılma, kendine zarar verme..)
- Kendi kendine konuşma
- Yönlendiren sesler duyma (Ör: emir verici ya da yönlendirici sesler..)
- Pasif etkilenme ve yöneltilme ( Ör: kendi iradesi dışında yönlendirildiğini ifade ederler..kendisini istemediği bir iş yaparken bulabilirler..)
- Görsel halüsinasyonlar görme (Ör: Yaşlı, karanlık bedenler, ak sakallı dedeler görme..)
- Anlamsız gülmeler
- Aniden ortaya çıkan davranış değişiklikleri (Ör: bebek gibi konuşmaya başlama, bebek gibi davranma, ses tonunda değişmeler..)
- Hayali arkadaşlar
- Kötü rüyalar ya da gece kabusları
- Nedensiz kaygılar
- Depresif belirtiler
- Ölüm düşünceleri
- İntihar girişimleri
- Davranım sorunları
Disosiyatif bozukluklar çoğu zaman çocukluk döneminde başlar. Erken tanınması hem bozukluk gelişmesinin önlenmesi hem de tedaviye yanıtı artırır.
Disosiyatif Bozukluk Ayırıcı Tanı
Disosiyatif Bozukluk Normal hayali arkadaşlıklarla, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuyla, Psikotik Bozukluklarla, Duygudurum Bozukluklarıyla, Epilepsiyle, Borderline Özelliklerle, Davranım Bozukluklarıyla Akut Stres Bozukluklarıyla, Uyum Bozukluklarıyla, Travma Sonrası Stres Bozukluklarıyla sık olarak karışır. Tedavi şekilleri çok farklı olduğu için ayırıcı tanı çok önemlidir.