En Sık Sorulan Sorular ve Cevapları ???

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi 0-18 yaş arasındaki bebek,çocuk ve gençlerin ruh sağlığı ve hastalıklarıyla ilgilenir.

  • Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi ülkemizde ne zamandan beri var ???

Ülkemizde ilk olarak 1956 yılında İstanbul Üniversinde Çocuk Psikiyatrisi Enstittüsü olarak kurulmuştur.1997 ylında ise Tıp Fakültelerinde anabilimdalı oldu. Ülkemizde son 20 yıldır aktif olarak Çocuk ve Ergen Psikiyatristleri çalışmaya başlamıştır.

  • En sık başvuru nedenleri nedir ???

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisine en sık başvuru nedenlerini sayacak olursak: dikkat eksikliği, unutkanlık, sinirlilik, geç konuşma, yaşıtlarıyla sorun yaşama, okuma yazmada gecikme, gelişme gerilikleri, seslenince bakmama, aşırı tv ya da bilgisayarla zaman geçirme, mutsuzluk..sayılabilir.

  • Son dönemlerde psikolojik sorunlar arttı mı ???

Yukardada bahsettiğimiz gibi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi son 20 yıldır gelişen ve gelişmekte olan bir bilim dalıdır.Çoğu psikolojik sorunlar aslında eskiden beri varken son 20 yıldır gelişen tedaviler ve insanların farkındalıklarının artmasıyla beraber insanların dikkatini çekmiştir.Eskiden normal olarak kabul edilmek zorunda kalınan sorunların çoğu tedavi edilmektedir.Bir diğer teknolojinin gelişmesiyle beraber insanlar arasındaki iletişim artarak bilgi paylaşımında artış olmuştur.Bu hem yeni tedavilerin ortaya çıkmasına hem de insanların farkındalığının artmasına neden olmuştur.Son yıllarda artan streste psikoloji sorunların şiddetinin artmasına ve ortaya çıkmasına neden olduğuda bir diğer gerçektir.

  • Son dönemlerde ilaç kullanımı neden arttı ???

Son 20 yıldır insanların farkındalığının artması,psikolojinin insanın hayatını belirleyen en önemli unsurların başında geldiğinin farkedilmesi,insanların psikiyatriye olan ön yargılarının azalmasıyla beraber psikiyatristelere başvurular artmıştır.Aynı zamanda gelişen teknolojiler ilaç endüstrisininde gelişmesine sebep olmuştur. Yeni tedavilerle beraber daha önce çözülemeyen sorunlar çözülmeye başlanmıştır.Aynı zamanda çoğu psikiyatrik bozuklukların altında genetik sebeplerin tespit edilmesi ve bunların tedavisinin öncellikle ilaçla yapılabilmeside bir diğer nedeni oluşturmaktadır. Bu sebeplerden dolayı ilaç kullanımı artmıştır.

  • Psikolojik şikayetlerde ilk kime başvurulmalı ???

Çocuğumuzda gördüğümüz kafamızda soru işareti uyandıran, diğer çocuklarda görmediğiniz,onun günlük hayatını etkileyen herhangi bir sorun gördüğünüzde ilk önce Çocuk ve Ergen Psikiyatristinin çocuğunuzu ve ailenizi değerlendirmesi uygundur.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristleri 0-18 yaş arasındaki çocukların yaşadığı sorunlara tanı koyan ve tedavi eden  6 yıllık tıp fakültesini bitirerek çocuk ve ergen psikolojisi üstüne 4 yıllık uzmanlık  eğitimi   almış doktorlardır.Yaşanan sorunun terapi ya da medikal tedaviyle düzeleceğine karar verecek tek yetkin kişilerdir. Klinik psikologlar da bazı psikiyatrik hastalıkları tanıyabilmekle beraber psikiyatrik rahatsızlıklarla karışabilecek hipotiroidi,epilepsi gibi tıbbi hastalıklarla ilgili eğitimleri olmadığı için psikiyatrik belirtilerle gidebilecek bu tür hastalıkları tanıyamama , atlama, yanlış değerlendirme ihtimalleri vardır bu yüzden en uygun yaklaşım bir hastanın önce çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından değerlendirilip terapi ihtiyacı olduğuna karar verilirse psikloga yönlendirilmesidir. Aynı zamanda doktorun kendisi de psikoterapi uygulayabilir. Erişkin Psikiyatristlerde 18 yaş ve sonrası sorunlara tanı koyan ve tedavi eden  6 yıllık tıp fakültesini bitirerek  erişkin psikolojisi üstüne 4 yıllık uzmanlık eğitimi almış doktorlardır. Psikolog, 4 yıllık psikoloji üzerine eğitim alan kişilerdir.Hasta tedavisini yapmaya yetkin olan psikologlar sadece uzman klinik psikologlardır.Uzmanlığını başka alanda almış psikologlar ve uzmanlığını almamış sadece psikoloji bölümünden mezun olan psikologlar hastaya herhangi bir tanı koyma,tedavi yapma  ya da test yapma konusunda yetkin değildir.Pedagoglar çocuk gelişimi üzerine 4 yıllık fakülte bitiren kişilerdir.Pedagogların hasta görmesi ve tedavi etme yetkisi yoktur.Sadece ailelere çocuk gelişimi üzerine bilgilendirme yapabilir.Yukarda bahsettiğimiz nedenlerdne dolayı 18 yaş altında çocuğunuz bir sorun yaşıyorsa önce Çocuk ve Ergen Psikiyatristinin çocuğunuzu muayene etmesi en uygunudur.

 

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU İLE İLGİLİ SORULAN SIK SORULAR

  • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedavisi ilaçsız olur mu ???

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu genetik geçişli ve beynin belirli bölgelerini etkilediği için ilk ve altın standart tedavisi ilaç tedavisidir. İlaç tedavisine ek olarak davranışçı tedaviler uygulanabilir.Yapılan çalışmalarda davranışçı tedavilerin yalnız başına yapıldığında etkisiz olduğu kanıtlanmıştır.İlaç tedavilerinin etkinliği %90 lara ulaşmaktadır.Sadece davranışçı tedavilerin etkinliği ise %5 ler civarındadır.

  • Dikkat Eksikliğinde kullanılan ilaçlar bağımlılık yapar mı ???

Diğer bilinen yanlış bilgilerden bir taneside Dikkat Eksikliği Hiperaktivitede kullanılan concerta, ritalin, medikinet gibi ilaçların bağımlılık yaptığı ile ilgilidir. Tam tersine uygun dozlarda kullanıldığı zaman bu ilaçlar bağımlılığı azaltır.Muhtemelen kırmızı reçete ile yazıldığından insanlarda böyle bir yanlış algı oluşmaktadır.

  • Dikkat Eksikliğinde kullanılan ilaçlar kısırlık yapar mı ???

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda kullanılan ilaçların kısırlık yapması söz konusu değildir.

  • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedavi edilmezse ne olur ???

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedavi edilmediği zaman ilerleyen dönemlerde çocuklarımızın davranış bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu, depresif bozukluklar, kaygı bozuklukları , madde kullanım bozuklukları geliştirmesi açısından yüksek risk taşırlar.

  • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun tedavi süresi ne kadardır ???

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu kronik olarak devam eden bir bozukluktur.Yapılan çalışmalarda çocukluk çağında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı almış çocukların yüzde %65 nin erişkinliktede bu bozukluğu sürdürdüğü bulunmuştur.İlk 18 yaşa kadar alınan tedaviler çocuğumuzun gelecek hayatını çok etkilediğinden çok önemlidir.

  • Dikkat Eksikliğinde Hiperaktivite Bozukluğunda kullanılan ilaçlara yazın ara vermek gerekir mi ???

Dikkat eksikliği tedavisi ara vermeden yapılması gerek bir tedavidir.Dikkat sadece çocuklarımızın derslerinde değil günlük hayatlarındada çok önemlidir.Kullanılan ilaçlar günlük etkilidir.Günlük etkili oldukları için beyinde kalıcı hasarlara yol açmaz.Bu nedenlerden dolayı hergün düzenli şekilde alınması gerekir.Alınmadığı dönemlerde o gün dikkatı azalır.Bu tedavinin eksik kalmasına yol açar.

  • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedavisi kaç yaşında başlanır ???

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı konar konmaz tedavis süreçi başlar.Eğer bozukluk çok şiddetliyse ve çocuğumuzun gündelik hayatını çok etkiliyorsa erken ilaç tedavileri başlanabilir.Her çocuğu kendi içerisinde değerlendirmek en uygunudur.

  • Aşırı Hareketlilik zeka göstergesi midir ???

Zeki çocuk aşırı hareketlidir ya da aşırı hareketli çocuk çok zekidir kesinlikle yanlış olan bir düşüncedir.Zeka potansiyeli iyi olan çocuklar aynı zamanda hareketlerinide kontrol etmede sorun yaşamazlar.Çocuğumuzun gelişim düzeyi düştikçe hareketlerini kontrol etmekte zorlanacağı için aileler tarafından bu durum aşırı hareketli olarak değerlendirilebilir ama bu değerlendirme yanlıştır.Her çocukta dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olabileceği gibi gelişim geriliği olan çocuklarda da olabilir.

  • Çocuklarnın yedikleri şekerli yiyecekler dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu yapar mı ???

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna yol açan nedenler arasında beslenme bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. Aşırı hareketli olan çocuklar şekerli yiyecek ve içecekleri tüketmeyi severler.Her insan şekerli içecek tükettiği zaman biraz enerji artışı olur ama bu gün boyu sürmez.

  • Dikkat eksikliği hiperaktivite tanısı ülkemizde çok mu konuyor ???

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu toplumda görülme sıklığı yapılan çalışmalarda %5-10 arasında değişmektedir.Ülkemizde 6 yaş-18 yaş arasındaki çocuk sayısı yaklaşık olarak 21 milyondur.Bu rakamlara bakarak şu anda tedavi alması gereken çocuk sayısı yaklaşık olarak en az 1.5 milyon çocuk civarıdır ama şu anda tedavi alan çocuk sayısı yaklaşık olarak 200 bindir.Bu istatistiklere bakarsak şu anda her yüz çocuktan 15 i yaklaşık olarak tedavi almaktadır.

  • Dikkat eksikliği hiperaktivite tanısı nasıl konur ???

Dikkat eksikliği tanısı Çocuk ve Ergen Psikiyatristi tarafından yapılan detaylı klinik muayene ve görüşmeyle konur.Tanı koymak için herhangi bir EEG,MR.. gibi testlere ihtiyaç yoktur.Eşlik eden diğer hastalıklar varsa gerekli tetikler doktorunuz tarafından istenir.

  • Dikkat eksikliği tedavisinde neurofeedback ya da mental aritmetik gibi yöntemlerin tedavide yeri var mıdır ???

Dikkat eksikliği tedavisinde en etkili yöntem medikal tedavi ve buna ek olarak yapılan davranışçı tedavilerdir.Neurofeedback,mental aritmetik ve diğer buna benzer yöntemlerin tıbbi olarak etkinliği kanıtlanmamıştır.

  • Dikkat eksikliği olan çocuk nasıl tv,bilgisayar karşısında saatlerce kalabilir ???

En çok sorulan , aileleri çelişkiye düşüren sorulardan bir taneside budur. Madem çocuğumda dikkat eksikliği var nasıl olur da saatlerce hareket etmeden tv, bilgisayar karşısında kalabilir???. Tv,bilgisayar hızlı döngülü, anlık değişimlerin,biraz sonra ne olacak sorusunun (merak) olduğu araçlardır.Aynı zamanda çocuklarda oyun,  merak , kazanma, ödül gibi duyguları beslediği için bağımlılık yaratır. Bilgisayar oyunları aynı zamanda çok dikkat gerektirmez.Bilgisayar oyunları çocuklarımızda  bir kısır döngü oluşur.Kaybeden çocuk bir daha ki seferde daha iyi yapacam,bu sefer şöyle oynucam,geçen seferde şundan dolayı yapamadım deyip o  ödül sistemini çalıştırmaya devam eder.Aslında detaylı baksak dikkat eksikliği olan çocuklar oyunlardada dikkat etmezler. Bu yüzden tekrar tekrar oynarlar.Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda bağımlılık gelişmeside diğer çocuklara göre daha kolay olduğundan bı sistem devam eder.  Önce 15 dakika olan süre yarım saate sonra saatlerce en sonunda da günboyuna döner.

  • Dikkat eksikliğinde kullanılan ilaçlar beyne zarar verir mi ???

Dikkat eksikliğinde kullanılan ilaçlar yaklaşık olarak 50 yıldır kullanılmaktadır.Şu ana kadar beyin hücrelerine zarar verdiği ile ilgili bilimsel bir çalışma yoktur.

  • Dikkat eksikliğine kullanılan ilaçlar kokain, esrar, eroin gibi uyuşturucu maddelere benzer mi ???

Dikkat eksikliğinde kullanılan ilaçlar psikostimulan grubundan olup dikkat artıcı özelliği vardır.Bunun dışında uyşukluk yapma,uyutma gibi etkileri yoktur.Kokain,esrar,eroin gibi maddelerin yaptığı hiç bir etkiyi yapmaz.Tam tersine dikkat eksikliği ilaçlar uykuyu açar.

  • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu büyüyünce  ya da kendiliğinden geçer mi ???

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu kronik bir hastalıktır.Yaş artıkça çocukların kendilerine çözüm üretme mekanizmalarının gelişmesi,yaşla beraber dikkat süresinin uzaması nedeniyle çocuklar ilerleyen dönemlerde hayatlarını çok etkilemeden bu durumla baş edebilirler.Yapılan çalışmalar 18 yaşını bitirmiş çocukların yaklaşık yüzde 30 unda hayatını etkilemeyecek düzeye geldiğini göstermiştir.Geriye kalan büyük kısımda ise bu durum artarak devam eder.Çoğu erişkin düzeye gelmiş, çocukluk döneminde dikkat eksiliği ya da aşırı hareketliliği olan kişiler bu durumun farkına varmayabilir.Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik ile yaşamaya alışmış kişiye bu durum  normal gelebilir.Çoğu zaman bu durumu etrafındaki kişiler fark eder.Dikkat eksikliği ve aşırı hareketliliğin çocukluk çağında  şiddetli olması erişkin döneminde de  bu sorunların devam edeceğini gösterir.

  • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda tedavisinde kullanılan ilaçlar hangileridir ve yan etkileri nelerdir ???

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda ülkemizde ve dünyada kullanılan metilfenidat etken maddesi olan Ritalin , Concerta ve Medikinet adlı ilaçlardır.Diğer ilaç grubu ise atomoksetin etken maddesi olan Strattera adlı ilaçtır.Ritalin,Concerta, Medikinet,Straterra dikkatı artırarak kişinin uyku ve iştahını azaltır.Diğer görülen sık yan etkiler ise sinirlilik, mide sorunları ( bulantı,kusma..), baş ağrısı ve karın ağrısıdır.Bu yan etkiler genelde hafif düzeyde olup kısa zamanda geçer.

  • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda kullanılan ilaçlar boy uzamasını ya da çocuğun gelişimini etkiler mi ???

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda kullanılan ilaçlar dikkatı artırarak uyku ve iştahın azalmasına yol açar. Bu nedenden dolayı çocuklarda tedavinin ilk başlarında kilo kaybı olur. Çoğu ailenin kafasında da çocuğumun boyu kısa kalacak endişesi kalır. Aslında bu kilo kayıpları çocuğun fazladan olan kiloların yok olmasından kaynaklanır. Çocuklar ilaç kullandıkça zayıflamazlar. Çocukların boy gelişimini etkileyen en önemli faktör genetiktir. Bu ilaçlar  büyüme gelişme genleri etkilemediği için büyüme gelişme geriliğine yol açmazlar.

 

OTİZM İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

  • Otizmin belirtileri nelerdir ???

Otizmin 3 temel belirti alanı vardır.Bunlardan en önemlisi ve olmazsa olmazı sosyal alanda sorun olmasıdır.Diğer iki alan dil gelişiminde sorun  olması ve tekrarlayıcı davranışlardır.Sosyal alandaki sorunları yaşıtlarına göre değerendirmek gerekir. Sosyal alandaki sorunlar: göz teması kurmaktan kaçınma, yandan bakma, seslenildiği zaman tepki vermeme,kendi dünyasında yaşama, çevresiyle ilgilenmeme, duyusal aşırı hassasiyet ( elektrik süpürgesinden aşırı korkma, skendisine dokunulmasından hoşlanmama..) ya da duyusal hassasiyetin olmaması( sese tepki vermemesi,düştüğü zaman ağlamama..), yaşıtlarıyla ilgilenmeme , yaşıtlarıyla oyun başlatmama ya da devam ettirememedir. Dil alanındaki sorunlar: yaşıtların göre konuşmanın gecikmesi, garip sesler çıkarma, anlaşılmaz ve kendi kendine konuşma, konuşmadığı için isteklerini ebeveynlerinin elini tutarak gösterme, kendiliğinden iletişime veya konuşmaya başlamazlar, duyduğu kelimeleri papağan gibi tekrarlama, daha önce duyduğu kelimeyi beklenmeyen yerde söyleme ya da tekrarlama, monoton ses tonuyla konuşma, karşılıklı konuşmayı sürdürememedir.Tekrarlayıcı davranışlar: kanat çırpma, zıplama, sallanma, elini ilk defa görüyormuş gibi izleme, parmak ucunda yürüme,oyuncakları sıralayarak oynama, dönen cisimlerle oynama ya da izleme ( araba tekerleği,çamaşır makinesi..), aynı şeyleri tekrarlama( aynı yerde gidip gelip yürüme,legoları dizme…) dır.

  • Otizm toplumdaki görülme sıklığı nedir ???

Otizm  toplumda % 1 oranında( her 100 çocuktan birinde..) görülen bir bozukluktur.Bu oran psikiyatrik hastalıklar içerinde az bir oran değildir.Çoğu zaman aileler yakın akrabalarında ya da kendi çocuklarında olmadığu zaman otizmin farkında değilerdir . Farkındalıkla baktığımız zaman etrafımızda onları görebiliriz.

  • Otizmin nedenleri nedir ???

Otizm ile ilgili yapılan çalışmalar genetik nedenleri öne çıkarmaktadır.Çalışmalarda bir çok gen bulunmuştur.Genetik geçiş direk anneden ya da babadan olmayabilir.Bir kaç kuşak öncesindeki gen tekrar yeniden ortaya çıkabilir.Bazı çalışmalarda beynin gelişiminde sorun ya da gecikme olduğunu göstermektedir.Gebelik sırasında ya da doğumdaki sorunlarda otizmin gelişmesine yol açabilir ama kesin bir neden bulunamamıştır.

  • Otizmin erken belirtiler nelerdir ???

1 yaş öncesinde göz teması kuramama, sosyal gülümsemenin gelişmemesi, kucağa alındığı zaman tepki vermeme,sese tepki vermeme ya da sesten aşırı rahatsız olma, yalnız kalmaktan rahatsız olmama, yabancı kaygısının olmaması (yabancı birisinin kucağında rahatsız olmama..), dil gelişimin beklenen düzeyde olmaması, tekrarlayıcı ve anlamsız konuşma gibi belirtiler gösterirler. 1 yaşından sonra yaşıtlarına ilgi göstermeme, bye bye gibi sosyal iletişim becerilerinin gelişmemesi, taklit yapamama, karşılıklı oyun başlatmama, kendi başına amaçsız oyunlar oynama, konuşmada gecikme, kanat çırpma, salanma, zıplama gibi belirtiler gözlenebilir.

  • Otizm tanısı kaç yaşında konur ???

Bilimsel kriterlere göre otizm tanısı üç yaşından önce konamaz.Eğer çocuğumuzda yukarda bahsettiğimiz belirtiler varsa erken zamanda çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmamız gerekir.Çoğu zaman 3 yaş öncesinde otizm gelişim gerilikleriyle çok karışır.Takip için tanı konması gerekmez.Çocuğunuzda otistik belirtiler varsa bile bunları takip etmek gerekir.Tanı için en ideal yaş  1-2 yaş arasıdır çünkü erken konulan tanılar tedavininde daha başarılı olmasına yol açar.

  • Otizm tanısı nasıl konur ve hangi tetikler yapılmalıdır ???

Otizm tanısı çocuk ve ergen psikiyatristleri tarafından detaylı klinik muayene ile konur.Yapılması gereken en önemli test işitme testidir.Diğer yapılması gereken testlere çocuğunuzun durumunda göre doktorunuz karar vermelidir.Tanı koymak için kan testlerine gerek yoktur.Gerektiği durumlarda MR, EEG gibi testler ihityaç olduğunda doktorunuz tarafından istenir.Eğer epilepsi şüphesi doktorunuz tarafından olduğu düşünülürse EEG yapılabilinir.

  • Otizmin tedavisi var mıdır ???

Otizmde en önemli tedavi aile bilgilendirilmesidir. Ülkemiz koşullarında özel eğitim tedavileri hem süre hem bu konuda eğitmenlerin olmaması nedeniyle malesef yetersiz kalmaktadır. Otizmde yurtdışındaki eğitim süreleri haftada yaklasık 25-30 saatken ülkemizde malesefe 1.5 saattir. Burda iş ailelere düşmektedir. Özel eğitimde çocukla bire bir eğitimin ve davranışçı tedavilerin çocuğun gelişimine oldukça katkısı vardır. Türkiye koşullarında özel eğitmen bulmak zordur. Bu konuda en önemlisi eğitim alacağınız kişinin özgeçmişine ve deneyimlerine bakmanızdır. Eğitim süresincede ailenin gelişmeleri takip etmesi diğer önemli bir noktadır. Diğer önemli bir nokta ise otizme eşlik eden diğer pskiyatrik bozuklukların tedavisidir.Bunların hepsi beraber yapıldığında gelişme kaydedilir. Diğer tedavilerin(su terapisi..) etkinliği bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. Aileler bu konuda bilgi sahibi olmadıkları için çoğu bu konuda bilgileri olmayan kişiler tarafından tedavi adı altında istismar edilmektedir.Bu konuda ailelerin dikkatli olması ve çocuk ve ergen psikiyatri doktorlarına bu tür tedavi duyduklarıda danışmaları önemlidir.

  • Otizm belirtiler ne zaman başlar ???

Yukarda da bahsettiğimiz gibi genetik nedenlerin ön planda olması nedeniyle aslında çocuklarımız doğduktan sonra bu süreç başlar. Aileler bu konuda bilgi sahibi değilse yolunda gitmeyen şeyleri fark etmekte zorlanabilir veya görmek istemeyebilir. Bu konuda bilgi sahibi ve çocuğunu iyi gözleyen ebeveynler ise yaklaşık olarak 4-5 ayda bu durumun farkında varabilirler.

  • Otizm ile sık karışan durumlar ???

Gelişim gerilikleri, Tepkisel Bağlanma Bozuklukları, İşitme kayıpları otizmle en sık karışan durumlardır.Gelişim gerilikleri her alanda çocuğumuzun gelişiminin geriden gelmesidir.Otizmdeki gibi özellikle sosyal alan etkilenmemiştir.

  • Otizmle en çok karışan Tepkisel Bağlanma Bozukluğu nedir ???

Tepkisel bağlanma bozukluğu çocukların özellikle bebeklik dönemi ve sonrası çeşitli sebeplerden dolayı ebeveynle güvenli bağlanma geliştiremeyen çocuklarda gözlenen bir tablodur.İlk bu bozukluğun görülmesi yurtlarda yaşayan , yeterince ilgilenemyen çocuklarda gözlenmiştir. Günümüzde ise bakıcıların yeterince ilgilenmediği ya da aşırı televizyon, bilgisayar gibi teknolojik ürünlerle zaman geçiren çocuklarda gördüğümüz bir durumdur.Tepkisel bağlanma bozukluğu olan otizme çok benzer bir tabloya yol açabilir.Bu iki durumun ayrılması çok önemlidir çünkü tedavileri ve tedavilere verdikleri yanıt çok farklıdır.

  • Otizmli çocuk ilerde erişkin olduğunda ne olur ???

Otizmde gidişatı belirleyen en önemli etmenler: Erken tanı alması, İyi takip, İyi eğitmenlerden alınmış uzun süreli bireysel eğitimler, Zeka, Konuşmanın olması, Ek hastalıkların tedavisidir.Bunların hepsi iyi yapılırsa tamama yakın düzelen çocuklar olmaktadır.Bunların en iyi şekilde olan çocuklar ilerde kendi başlarına yaşar duruma gelebilirler ama bunların yapılmadığı durumlarda malesef ebeveyne bağımlı olarak yaşarlar.

  • Otizmde ailelerin dikkat etmesi gerek unsurlar nelerdir ???

Otizm tanısı almış çocuklarının ailelerine büyük görev düşüyor. İlk tanı konulduğu zaman çoğu aileler ister istemez bunu kabul etmekte normal olarak zorlanırlar. Çoğu zaman doğal olarak bir kaç doktora daha göstermek isterler. Bu süreyi kısa tutmak çok önemlidir. Ne kadar kısa olursa tedavi sürecine geçmekte o kadar iyi olur. Ebeveynlerin birbirine destek olması çok önemlidir. Doktor doktor gezmekte çok iyi çözüm değildir. Ailenin bilgilendirilmesi çok önemlidir. Ebeveynler kafalarındaki en küçük soruyu bile doktorlarına sormaları gerekir. Tanı konduktan sonra çoğu aile ne yapacağını bilemez ve çocukları için ne en iyi olur diye çaresizlik içinde arayışa girerler. Burda çok dikkatli olmak gerekir. Malesef ailelerin bu çaresiz durumlarından faydalanmak isteyen doktor dışında bir çok kişi var. Ebeveynler mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatrisine güvenmeli ve onun danışmanlığında tedavi ve eğitimlerini yöneltmeleri gerekir. Doktor dışındaki bu kişiler ailelerin umutlarını çalarak çocukların tedavilerini aksatmakta ya da geriletmektedirler.Beyin gelişimi ilk 7 yaşa kadar çok önemli olduğu için bu dönemleri iyi değerlendirmek çok önemlidir.

  • Otizme eşlik eden hastalıklar nelerdir ???

Otizme bir çok hastalık eşlik eder. Bu durum, olan sorunların daha da artmasına neden olur. Bu yüzden bu durumların belirlenip tedavi edilmesi çok önemlidir. Bazı durumlarda eşlik eden hastalıklardaki belirtiler aileler tarafından otizm belirtisi zannedilir. Otizme eşlik eden en çok diğer bozukluklar şunlardır: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Anksiyete Bozuklukları, Depresif Bozukluklar, Obsesif Kompulsif Bozukluklar, Uyku Bozuklukları, Altına Kaçırma/Altını Islatma. Bu bozuklukların tanınması ve erken tedavisi çocuklarımızın gelişimi açısından çok önemlidir.

                       ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

  • Özel Öğrenme Güçlüğü nedir ???

Çocukların yaş, zeka , aldığı eğitim ve çevresel faktörler gözönünde bulundurulduğunda okuma-yazma, matematik gibi alanlarda beklenenin altında olması durumuna Özel Öğrenme Güçlüğü  denir. Burada ki önemli nokta her çocuğu kendi kapasitesine , yaşına ,aldığı eğitime ve bulunduğu koşullara göre değerlendirmektir.

  • Özel Öğrenme Güçlüğü ve Gelişim Gerilikleri arasındaki fark nedir ???

Özel öğrenm güçlüğü yaşayan çocuklar belirli alanlarda sorun yaşarlar. Diğer alanlarda sorun yaşamazlar. Örnek verecek olursak matematikte öğrenme güçlüğünün şiddetine bağlı olarak zorlanma yaşarken diğer derslerde sorun yaşamazlar.

  • Özel Öğrenme Güçlüğü hangi bozukluklarla karışır ???

Özel öğrenme güçlükleri dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve gelişim gerilikleri ile çok sık karışır. Tedavileri farklı olduğu için ayırıcı tanı yapmak çok önemlidir.

  • Özel Öğrenme Güçlüklerine eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar nelerdir ???

Özel öğrenme güçlüklerine en sık eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Gelişim Gerilikleri, Anksiyete Bozuklukları, Depresif Bozukluklar, Tik Bozuklukları ve Davranım Bozukluklarıdır.

  • Özel Öğrenme Güçlükleri tedavi edilmezse ne olur ???

Özel öğrenme güçlükleri dikkat eksikliği gibi tedavi edilmediği zaman çocukların hem eğitim hem de sosyal hayatını oldukça olumsuz etkileyen bozukluklardan bir tanesidir. Tedavi edilmediği zaman eğitim hayatında olması gerekenin hep altında kalırlar. Depresif bozukluklar , Davranış Bozuklukları,  Anksiyete bozuklukları ikincil olarak gelişir. Hem mesleki hem de aile hayatlarında sorun yaşarlar.