BOŞANMIŞ AİLE ÇOCUKLARINA YAKLAŞIM

                                  BOŞANMIŞ AİLE ÇOCUKLARINA YAKLAŞIM

2015 TUIK verilerine göre Türkiye’de 600 bin yeni aile kurulurken 131 bin ailede boşanma gerçekleşti. Boşanmaların büyük çoğunluğu yaklaşık olarak yüzde 35’i evliliğin ilk beş yılında gerçekleşmektedir. Son on yıldır Türkiye’de boşanma oranları yaklaşık olarak yıl her yüzde 2-4 arasında artmaktadır. Boşanmalardaki bu artış mutlu aile yapısı olan çocuklarda bile bir gün anne ve babalarının boşanacağı endişesini taşımasına yol açmaya başlamıştır. Bu durum ailenin bütün bireylerini etkilerken çocukların etkilenmesi daha fazla ve kolay olmaktadır.

Ebeveynleri boşanmış çocuklarda yaklaşık olarak %30-40 civarında tedavi gerektiren psikolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Çocukların iyiliği için evliliği devam ettirmek nadir olarak işe yarar. Ebeveynleri arasındakş çatışmaya şahit olmuş çocuklar boşanmış aile çocuklarından daha çok uyum sorunları yaşarlar. Ayrılmaya karar veren çiftlerin birbirlerini sözle ya da şiddet kullanarak taciz etmesi oldukça yaygındır. Boşanma sürecinden önce çiftlerin birbirlerine yarıdan fazla şiddet uyguladığı tahmin edilmektedir. Ebeveynlerin birinci amacı boşanmanın çocuk üzerine etkisini en aza indirmek olmalıdır.

Çoğu zaman aileler çocukların boşanma kelimesini duymasından endişe duyarlar. Son 20 yıldır bilgisayar, tv gibi iletişim araçlarının sayesinde çocukların bilgiye ulaşması kolay olduğundan ve boşanmaların çevresinde (akraba, yakın arkadaş, komşu..)giderek artması nedeniyle bir çok çocuk boşanma kelimesinin ne anlama geldiğini bilmektedir. Ailede bir süredir devam eden gerginliği , mutsuzluğu ve bir şeylerin yolunda gitmediğini farketmeleri zor değildir.Bu gergin ve mutsuz ortam devam ettikçe çocuklardaki endişe ve korku giderek artar ve çocuk bu duruma kendi çabında çözüm üretmeye çalışır. Bu çözümlere örnek olarak ortamı yumuşatmaya çalışma (ör: alakasız konulardan konuşarak, fazla konuşarak, espri yapmaya çalışarak..), anne –babasının mutlu olduğu şeyleri yapma sayılabilir.

Çoğu zaman çocuklar bu çözümleri üretmekte zorlanır ve uyum sorunları( sinirlilik, çabuk öfkelenme, uykusuzluk, yeme sorunları, ders başarısızlığı, arkadaş sorunları) şeklinde dışarı vurmaya başlar. Zaman geçtikçe bu çatışmaların ve gerginliğin devam etmesiyle çocuk bu durumla yaşamaya alışır. Bu durum çocuğun boşanma konusuna uzaklaşmasına neden olurken uzun sürede ise depresif bozukluklara ve anksiyete bozukluklarına yol açabilirler. Diğer önemli bir durumda bu süreç sırasında aniden ortaya çıkan boşanma kararıdır. Çocuklar bu durumda aniden şok yaşarlar.

Bebekler doğdukları andan itibaren kendisine bakım veren kişiye karşı koşulsuz olarak bağlanırlar. Bu bağlanma ebeveyn ve bebek arasındaki ruh sağlığının sağlıklı gelişmesinin en önemli adımıdır. Ebeveyn bebek arasında güvenli bağlanma gelişmediği zaman çocuklar normal şekilde gelişip olgunlaşamazlar. Güvenli bağlanmanın olmadığı çocuklar erişkin oldukları zaman kendilerine güven duymakta ve başkalarıyla iletişim kurmakta sorun yaşarlar. 6-9 ay arasında ortaya çıkan ayrılık kaygısıda normal gelişimin bir parçası olarak görülmelidir. Ebeveynler boşanmaya karar verdiklerinde ise çocukların hayatta kalmalarını sağlayan güven duyguları sarsılır. Evden ayrılan ebeveyni çocuğun özlemesi gayet doğaldır.

Çoğu zaman bu durum diğer ebeveyn tarafından anormal bir durum olarak tarif edilir. Evden ayrılan ebeveyni çocukların sık görmesi, düzenli görmesi bile çocukları çoğu zaman tatmin etmez. Diğer taraftan anne-babanın ayrılması çocukların ebeveynle kurduğu bağlılığı yok etmez. Uzun sure bile geçse bu bağlılık korunur. Tabii bu durum çocuklar arasında fark gösterebilir. Boşanma sonrası çocukların %90’ı anne ile yaşamaya devam eder. Velayet annede olduğu zaman çocukların babalarını görme oranı, velayet babada olduğu zaman annelerinin görme oranından oldukça azdır. Anne-Babanın çocuğun hayatındaki roller farklıdır ve birbirlerini tamamlarlar. Bu yüzden ne anne ne de baba birbirlerinin yerini dolduramazlar.

Yapılan çalışmalarda babasız evde büyüyen erkek çocuklar ilerde daha az rekabet eden, daha pasif veya daha öfkeli ve saldırgan oldukları saptanmıştır. Babasız büyüyen kız çocukları ise karşı cinsle ilişki kurmakta zorlanırlar. Sorun yaşayan kız çocukları ya çok uzak dururlar ya da çok yakın ilişki kurarlar. Araştırmalara göre annenin yaşadığı stresle başa çıkması ve çocuklarıyla ilgilenmesi çocukların boşanmaya karşı verdiği uyum sorunlarını azaltır. Bu yüzden stresle baş edemeyen ebeveynlerin yardım alması önemlidir. Eski eşlerinden destek alamayan anneler üstlerindeki yük ve sorumluluk artığı için eski koşulları sağlamakta zorlanırlar. Diğer taraftan eski eşlerinden destek alan ve çocuklarıyla ilgilenen bir babanın olması annenin üstündeki yükü oldukça azaltır. Bu durumda hem ebeveyn çocuk hem de ebeveynler arasındaki ilişkiyi olumlu etkiler.

BOŞANMAYI ÇOCUKLARIMIZA NE ZAMAN SÖYLERİZ???

Ailelerin en çok zorlandıkları konulardan bir taneside boşanmayı çocuklarına ne zaman söyleyecekleriyle ilgilidir. Ülkemizde çoğu zaman bu konu ertelenmekte veya atlanmaktadır. Aslında en önemli konulardan bir tanesidir. Bu ertelemenin ve atlamanın nedenleri arasında boşanmanın aniden olması, ailelerin çocuğun bu olayı duymasını istememesi, çocuğun hazır olmadığını düşünmeleri, çocuklarının bu durumdan kötü şekilde etkilenmesinden endişe duymaları, çocuğun yaşından dolayı anlamayacağını düşünmeleri, nasıl açıklayacaklarını bilememeleri, ebeveynler arasındaki görüş farklılıkları, akrabaların ya da yakın çevrenin duymasını istememe gibi nedenler sayılabilir.

Aslında yukarda saydığımız nedenlerin çoğu ebeveynlerle ilgildir. Çocuklar yaşadıkları durumu anlamaya çalışırlar ve neler olduğunu merak ederler. Çoğu zaman aileler bu durumda çocuğunda ailenin bir ferdi olduğunu unuturlar.Çocukların en kısa zamanda bu durumu öğrenmesi ve buna göre hareket etmesi en doğal hakkıdır. Diğer taraftan çocuğa bilgi verilmediği zaman kendi yaşadıkları ve deneyimlerine göre yaşadığı olayları yorumlar. Bu yorumlarda çoğu zaman çocuğumuzu yanlış yönlendirir.Örnek olarak aniden babanın evden ayrılmasını bir daha babayı göremeyeceğini düşünerek aşırı bir panik yaşayabilir.

Aslında bu durum gerçek olanı babasını yarın görebileceği olabilir. Bu nedenlerden dolayı çocuklarımıza durumla ilgili en kısa zamanda ,ebeveynlerin kendilerini hazır hissettikleri zamanda basit, kısa ve onun yaşına göre bilgiler vermek önemlidir. Boşanma ile ilgili bilgiler zamanından paylaşılmadığı zaman çocuk daha önceki deneyimlerine , etraftan duyduğu bilgilere göre kendi sorularına kendisi cevap vermeye başlar. Bu durumda onun yanlış yönlenmesine ve gerçek cevapları bulamamasına yol açar.Bu durumda çocuğun merakı , mutsuzluğu, kaygıları devam eder. Bazende bu olayları konuşmaktan kaçmaya devam eder.

BOŞANMAYI ÇOCUKLARIMIZA NASIL SÖYLERİZ???

Ailelerin en çok zorlandığ diğer bir konu boşanmayı çocuklarına nasıl anlatacağı ile ilgilidir. Çoğu ailede malesef ebeveynlerden bir tanesi evi aniden terk eder. Çoğu zaman bırakın çocukları diğer ebeveynin bile bundan hemen haberi olmaz. Çoğu zaman yaşça küçük çocuklar ebeveynlerin ayrılmasından kendilerini sorumlu tutabilirler. Bu nedenden dolayı her iki ebeveynde ayrılma kararından onların sorumlu olmadığını açık net ve yaş düzeyine göre anlaşılır dilde anlatmaları gerekir. Çocuklarla yapılan görüşmede evden hangi ebeveynin, ne zaman ayrılacağı ve çocuğun bundan sonra hangi ortamda kimlerle yaşayaçağı anlatılmalıdır. Çocuğa yaşına uygun çok detaya girmeden ebeveynin neden evden ayrıldığıyla ilgili bilgi verilir.

Çocuğun kafası karışık olduğu için bu dönemde çok detaya girilmemelidir. Diğer önemli bir noktada diğer ebeveyni suçlayıcı ya da olumsuz yönlerini ortaya çıkaran davranış içine girilmemelidir. Boşanma ile ilgili bilgiler verildikten sonra çocuğun duygularını ve düşüncelerini ifade etmesine izin verilmelidir. Ebeveyn tarafından verilen bilgileri bir kısmını yaşadığı duygular ve kafasında oluşan soru işaretleri nedeniyle algılayamayabilir.Bu yüzden ilk görüşmeden sonra sormak istediği soru varsa cevaplanabileceği ebeveyn tarafından ifade edilmelidir.

Ebeveyn ve çocuk arasındaki bu görüşme sadece bu görüşmeyle kısıtlı kalmamalı çocuk ya da ebeveyn ihtiyaç duydukları zaman bu konuyu tekrar konuşmalıdırlar.Yapılan yanlışlardan bir taneside bu konuyu bir kez konuşup bird aha gündeme gelmemesidir. Boşanma süreci bir anda tamamlanan bir süreç değildir. Hayat boyu devam eden bir süreçtir. Ebeveyni boşanan bir erişkin bile hayat boyu bunun etkisini hisseder. Bu nedenden dolayı anlattım bitti yolunu tercih etmemeliyiz. Ebeveynler konuşarak duygu düşüncelerini birbirlerine aktararak bu sürecin hem rahat hem de sorunsuz geçmesini sağlayabilirler.

ÇOCUKLAR TARAFINDAN SIK SORULAN SORULAR NELERDİR???

  •   Neden biz seninle değilde annemle ya da babamla yaşayacağız?

               Çocuğa özellikle ayrılık sonrası anne – baba olarak konumlarınız sürdüreceğinizi sadece anne-baba olarak anlaşamadığınız için ayrı evlerde yaşayacağınız vurgusunu yapmalısınız. Çocukların yaşı itibariyle anne ve baba ideal şartların çocukları için en iyisi hangisi olacağına çocuklarıyla bu konuşmayı yapmadan önce karar vermelidir. Çoğu zaman bu konuda anlaşmazlıklar çıkmaktadır. Aslında her iki ebeveynde çocuklarının en iyi şartlarda büyümesini isterken kendi aralarındaki çözülmemiş sorunlarıda bu problem yansıtarak kendileri çoğu zaman çözümsüzlük yaratırlar.

Ebeveynler bu konuda açık ve net şekilde uzlaşırlarsa çoğu zaman çocuklar bu soruyu sorma gereğine bile ihtiyaç duymazlar. Çocuklara yine aynı şekilde ebeveynlerin her ikisinin olduğu ve uzlaştıkları ortamda mevcut şartlar ve nedenler onun anlayacağı basit dilden açıklanarak bilgi verilmelidir. Her iki ebeveynde aynı kararı aldıklarını çocuklarına ifade ederse bu süreç sorunsuz şekilde hal olur. Eğer iki ebeveyn bu konuda uzlaşamadıysa ya da tek ebeveyn görüşmeyi yapıyorsa diğer ebeveyni suçlamamaya özellikle dikkat etmelidir.

  • Annem ya da babam bizden ayrılınca nerde yaşayacak?

Eğer evden ayrılan ebeveyn kendi evinde yaşıyacaksa bu bilgi verilmelidir.Çoğu zaman bu sorunun altında bir daha diğer ebeveyni görememe ya da az görme kaygısı yatar.Bu bilgi basit şekilde verilerek çocuğun kafasındaki kaygılar yok edilir. Ancak diğer ebeveyn yeni kız/erkek arkadaşıyla yaşıyacaksa bu bilgi hemen paylaşılmamalıdır.Çünkü daha yeni bir şoku atlatmaya çalışan çocuk diğer bir şokla baş etmekta zorlanabilir ama bu bilgide boşanma sürecinin ilerleyen zamanlarında çocuk boşanmaya alıştıkça verilmelidir.

Bu bilgiyi ayrı yaşıyan ebeveyn tarafından verilmesi daha uygundur. Çünkü çoğu zaman diğer ebeveyn durumla ilgili hem detaylı bilgiye sahip olmayabilir hem de diğer ebeveyne öfkesi olabilir. Yaşı küçük çocukların soyut düşüncesi gelişmediği için diğer ebeveynin nerde yaşayacağı kafasında canlanmayabilir. Bu yüzden çocuğa diğer ebeveynin yaşayacağı yerinin gösterilmesi kafasındaki çoğu sorunun yok olmasınıa neden olur.

  • Annemizi ya da babamızı bir daha görebilecek miyiz?

Genelde bu soruyu okul çağı öncesi çocuklar sormazlar ama düşünce anlamında merak ederek davranışlarına yansıtırlar.Her çocuğun gelişim düzeyi farklı olduğu için bu bilgi özellikle görüşmede verilmedir çünkü çocukların boşanma sürecinde en kaygı duygu şey diğer ebeveyni kaybetmektir. İlk görüşmeden sonra diğer ebeveyni ne zaman ve daha sonrasında istediği zaman görebileceği bilgisi paylaşılmalıdır.Yaşı küçük çocuklarda zaman kavramı olmadığı için onlara somut örneklerle bilgi verilebilir.(Ör: yatıp kalınca gibi..).

Boşanma sonrasında çocukların diğer ebeveyni istedikleri ve ihtiyaç duydukları an görebilmeleri için imkan yaratılmalıdır. Bu konuda da çoğu zaman ebeveynler anlaşamamaktadırlar.Daha öncede bahsettiğimiz gibi kendi aralarındaki çözümlenmemiş konuları çocuklar üzerinde de devam ettirmelerinden kaynaklanır.Bu konuda da anlaşamadıkları zaman aslında olan yine kendi çocuklarınıa olduğunu farkedememektedirler.

  • Çocuklar kendilerine ne olacağını merak ederler???

Çocukların en çok merak ettiği sorulardan bir taneside kendilerine ne olacağı ile ilgilidir. Okul öncesi çocuklar genelde bunu dile getirmezler ancak yeri geldiğinde başka sorularla bu meraklarını giderirler. Çocukların en çok korktuğu şey belirsizliktir. Çoğu ebeveyn okul öncesi çocukların yaşlarının küçük olması nedeniyle bunları anlamayacaklarını düşünür ancak yanılırlar. Okul öncesi çocuklar yaşlarının küçük olması nedeniyle ebeveynlere daha çok ihtiyaç duydukları için kaygı oranları daha fazladır. Bu kaygıyı ve belirsizliği gidermek için çocuğa basit ve doğru şekilde bilgiler verilmelidir. O sırada bilmediğimiz ya da netleşmemiş bilgi varsa bu da çocukla bildiğiniz kadarıyla paylaşılmalıdır.

Çocukların en çok merak ettiği bir kaç soruya örnek verecek olursak kiminle kalacağı?,diğer ebeveyni ne zaman göreceği?, hangi okula gideceği?, nerde yaşayacağı?, odasındaki eşyalar ya da sahip olduğu oyuncaklara ne olacağı?…Bazen erişkinler için önemli ya da gereksiz gibi gözüken bazı sorular çocuklar için çok önemli olabilir. Bu nedenden dolayı ebeveynin bilgilendirmesi bittikten sonrada çocuğa sormak istediği soru varsa sorulmalıdır. Okul öncesi çocuklar ebeveyne bağlanması tamamen bitmediği için yalnız olmayacakları ve diğer ebeveynle ilişkilerinin devam edeceği anlatılmalıdır. Okul çağındaki çocuklar daha fazla bilgiyi merak ederler.

Çocukların yaşı artıkça nedenleri daha çok merak ederler. Bu yüzden daha nedenleri açıklamamız ve detaya inmeniz gerekebilir. Ergenler ise nedenleri hem merak ederler hem de durumla ilgili ebeveynlerine fikirlerini, duygularını, düşüncelerini, eleştirlerini ifade edebilirler. Bu yüzden ergenlere detaylı bilgi verip düşüncelerini ve duygularını ifade etme fırsatı vermelidir.

  • Annem ya da Babam evden ne zaman ayrılacak ve ne zaman onu görebileceğim???

Çoğu zaman boşanma kararları aniden alındıği için çocuklar genelde diğer ebeveynin evden ayrılmasını görememekte ve sadece bir ebeveynden bilgi almak zorunda kalmaktadır.Bu hem bilgi veren ebeveynin işini zorlaştırmakta hem de çocuğun kaygılarını artırmaktadır. Her iki ebeveynin bilgi vermesi çocuklar açısından daha güven oluşturur hem de kaygılarını daha azaltır. Ebeveynler artık beraber aynı evde yaşamayacaklarını karar verdikten sonra bu bilgi çocuklarla çok geçmeden paylaşılmalıdır.

Ebeveynler karşılıklı anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdiklerinde çocukların en az zararla bu süreçten çıkması için çocuklarını hazırlamaları en uygun seçimdir ama ülkemiz şartlarda bu çoğu zaman mümkün olmamaktadır.Öncelik ebevyenlerin bu konuyu kendi iç dünyalarında halletmeleri gerekir. Kendileri karar verdikten sonra diğer ebeveynlede uzlaşı yapmaları gerekir. En uygun olanı anne-baba kendileri karar verdikten sonra bu konuyu çocuklarına anlayacakları dilden anlatmak ve çocuklarının bu süreci anlamaları için zaman vermektir.

Çocuklar bir ebeveynin evden gitmesine eninde sonunda üzülecektir.Bu nedenden dolayı ebeveynin evden ayrılmasını çok uzatmamak gerekir.Bu süre uzadığında çocuklar tarafından anne-babalarının tekrar barışacakları ile ilgi bir umut doğar. Bu umut sonrasında tekrar hayal kırıklığı ile sonlanmaması için ebeveynlerin bir süre belirlemesi bu süre içinde çocuklarının olabildiğince hazır hale getirmeleri gerekir.Eğer bu süreçte ebeveyenler beraber hareket edemezlerse ya da bu süreçte çatışmaya devam ederlerse en kısa zamanda evden ayrılacak ebeveynin evden ayrılması gerekir.Peki bu süre yaklaşık olarak ne kadar olması gerekir sorusuna gelecek olursak en fazla 1-2 haftadır.

  • Çocuklara boşanma kararını tek başınıza mı yoksa birlikte mi açıklamalısınız???

Boşanma kararı genelde bir ebeveyn tarafından diğer ebeveyne söylendikten sonra çoğu zaman diğer ebeveyn bu durumu kabul etmez. Bu kabullenmeme sonrası çatışmalar daha da artar. Aslında en zor olan kısım iki ebeveynin kendi aralarındaki çatışmaları çocukları üzerinden devam ettirmeleridir. Çatışmalar devam ettiği için bir ebeveynin söylediği uygun bir teklif sırf çatışmanın sonucu diğer ebeveyn tarafından kabul edilmez. Bu nedenlerden dolayı çoğu zaman boşanmayı bir ebeveyn çocuğuna anlatmak zorunda kalır.

Peki teorik olarak en doğrusu nedir sorusuna gelecek olursak her iki ebeveynin bir arada her ikisininde aktif olarak katıldığı çocukla konuşmadır. Peki burda nelere dikkat etmeliyiz??? Her iki ebeveyn olarak daha önce kendi aramızıda yaşadığımız sorunları bir tarafa bırakmalı sadece çocuğumuza odaklanmamız gerekir.Bir ebeveyn diğer ebeveyni kızdıracak ya da konuyla alakası olamayan daha önceki çatışma konularına girerse diğer ebeveyn sakin kalarak kaldıkları yerden boşanma ile ilgili bilgileri vermeye devam etmelidir.Çocuğumuza boşanam ile ilgili konuşurken diğer ebeven sessiz kalmamalı ve dönüşümlü olarak konuşmaya devam etmeliyiz. Konuşmanın içeriğinde kararı beraber aldığınız, anne-baba olarak rollerinizin devam ettiğini sadece karı-koca olarak ayrıldığınızı, istediği zaman diğer ebeveyni görebileceği ve diğer ebeveynlerin gözlediği kaygılar üzerine durulmalıdır.

Diğer önemli bir hususta ebeveyenlerin çocukları önünde segilerdikleri tutumlar,davranışlar çocuğunuz boşanma sürecindeki tutumlarınıda belirleyecektir.Örnek olarak ebeveynin birisi sürekli ağlarsa çocukta boşanmayı kafasına çok üzücü olay olarak kaydedecektir. Eğer her iki ebeveynde rahat, kendilerinden emin,sakin olurlarsa çocuklarda bunu görüp kaygıları azalır. Tek ebeveynle yapılan görüşmelerde ise en sık yapılan hata diğer ebeveynle ilgili kötü ,suçlayıcı konuşmadır. Çocuklar sonuçta her iki ebeveynide kendi iç dünyalarında yaratmışlardır.Yanlış verilen bilgilerilerde bunların ortaya çıkmasıyla beraber yanlış bilgiler veren ebeveyn açısından güven kaybı oluşturur.

Diğer taraftanda çocuklarla ilgili olmayan bir konuda taraf tuturmuş oluruz.Çocukların bu aşamada kim haklı kim haksız gibi dertleri yoktur. Onların tek derdi kendileri ve ebeveynleri ilgili kaygılardır.Okul öncesi çocukların yargılaması gelişmediği için çok detaylı açıklamay ihtiyaç duymazlar.Detaylı açıklamalar çoğu zaman kafalarını karıştırır.Okul öncesi dönemdeki çocğun daha önce şahit olmamışsa boşanma kelimesi yoktur.Arkadaşının anne-babası boşanmışsa ordan sadece kelime olarak duymuş olabilir. Örne olarak verecek olursak kreşteki arkadaşı boşanmış olan çocuk babasını hiç göremiyorsa sizing çocğunuzda boşanmayı babayı göremiyeceğim şeklinde öğrenmiş olabilir. Bu nedenden dolayı sizden yanlış öğrenmişse ya da bilmiyorsa tekrar duymasında fayda vardır.

Anne- Babayı kaybetme korkusu bu dönemde devam ettiği için özellikle bu kaygı giderilmelidir.Gerekirse diğer ebeveynin yaşayacağı ortam bile gösterilebilir.Bu dönem çocuklarının hayal dünyası çok geniş olduğu için farklı yorumlama olasılıkları çok yüksektir. Ayrılığın sebebide onun anlayacağı dilden basit şekilde anlatılmalıdır. Bu dönemde az öncede bahsettiğimiz gibi yargılama gelişmediği için çocuklar bu ayrılmadan kendilerini suçlayabilir.Okul çağındaki çocuklar ise az çok boşanmanın ne olduğunu bilirler.Ebeveynler tarafından yapılan bir hata nasıl olsa biliyor denilip detaylı bilgi vermekten kaçınmalarıdır.Çocuğumuz kaç yaşında olursa olsun ona en baştan bilgi vermeliyiz.

Okul çağındaki çocuklar daha çok okul değişikliği,arakadaş değişikleri ilgili kaygı duyarlar.Bu konularak çocuklarımızın kaygılarını gidermeliyiz.Ergenlik dönemindek çocuklarda yargılama geliştiği için daha detaylı,neden-sonuç ilişkilerinin olduğu bir konuşma yapmak gerekir.Bu dönemdeki çocuklar duygularını daha rahat ifade ettikleri için size öfkelenebilir ya da aşırı tepkiler verebilir.Bu tepkileri üzerinize almamak çok önemlidir.Bu yaştaki çocuklara nerde kalmak istedikleri ile ilgili fikirleride sorulabilir.Bu fikri ebeveynler alarak kendi aralarında çocukların nerde yaşayacağı ile ilgili ortak karar alırlar.

boşanma1 bosanma2 bosanma4 bosanma5